Doğru Bir Ekip Lideri Olmak
Bazen o kadar tahammülsüzüz ki sürekli ortamda bi hata arıyor hataya odaklanıyor bu hataya büyük bir direnç uyguluyoruz. Hem kendimiz bu hatalı ortamdan çok olumsuz etkileniyoruz hem de bu olumsuz etkiyi kabul etmeyip, hatayı yapanlar üzerinde ciddi bir negatif enerji bırakıyoruz.
Bizim bu güçlü negatif enerjimiz çevremizdeki alana zarar veriyor. Alanı daha büyük bir sevgi enerjisi hoşgörü ile tutup, hataları kabul edip onlara direnç uygulamayıp doğru zamanda yapılan geri bildirimle sonuca gitmek gerekiyor. Memnuniyetsizlik enerjisi bu kadar yüksekken mükemmeliyetçilik istenilen sonucu getirmiyor.
Bazen çok farkında oluyoruz çok emek harcıyoruz ve, iş arkadaşlarımız, ekibimiz baktığımız yerde bu noktadan uzak oluyor. Haklı olarak bir memnuniyetsizlik yükseliyor. Bu memnuniyetsizlik ekibe her zaman büyük zarar veriyor. Duygusal olarak hissedilen mağduriyet ve suçlama enerjisi ortama yayılıyor ve bize geri dönüyor. Ne yapsak da kurtulamıyoruz.
Tek çözüm hoşgörü , tek çözüm gerçekten hoş görü. Duygusallık bırakılmalı, mağduriyet ve memnuniyetsizlik enerjisi bırakılmalı. Bunu güçlü bir yerden bizim için hizmet edene aktarmak hiç mantıklı değil. Kimse bizi mağdur edemez. Bu enerjiyi etraftan çekmek zorundayız. Ne zaman yaptığımız işte bu memnuniyetsizlik büyüyor hak ettiğimiz gelire ulaşamıyoruz.
Çok büyük destekler verdiğimiz kişiler bize kesinlikle hak etmediğimiz şekilde davranıyorlar ve hizmet ediyorlar. Çünkü biz ekibimizi üzerlerinde tuttuğumuz memnuniyetsizlik enerjisi ile sürekli küçültüyoruz ve aslında onlar da bizi küçültüyor. Bir kişi verilen desteği, bilgiyi alamayabilir, hak ettiğimiz desteği bize veremeyebilir. Bunun için yeterli kabiliyette olmayabilir. Bir şeyleri fazla zorlamaya gerek yok.
Yapılacak son şey yeterli beceriye sahip olmayan birinin sürekli hata yaptığını düşünmek ve bunu ona yansıtmak. Bunu tolere edebilecek bir büyüklükte ve hoş görüde olmamak. Egosal bir büyüklüğe tutunmak. Kendini karşındakinden çok daha üstün görmek, baktığın yerdeki potansiyeli görememek, şikayetçi olmak.
Ürettiğimiz çözümler işe yaramasa da şikayetçi bir duygu durumundan çıkmak zorundayız. Biz bu duygu durumunda kaldığımız sürece sorun devam edecek ama bu şikayetçi enerjiden çıkarsak karşımızdaki kişi düşük bir ihtimal olsa da dönüşebilir. İstediğimiz noktaya gelebilir.
Bunu başarmak için gerçekten kabul, şefkat ve koşulsuz sevgi gerekiyor. Hak etmiyor görüşü çoğunlukla doğru olsa da artık bırakılmalı. Gerçekten hak etmediği ve karşılık vermediği noktada zaten daha iyisi karşımıza çıkacaktır. Yeter ki sınavı başarıyla verelim. Duygusal olarak tetiklenmeyelim. Biz olması gereken duruşumuzu bozmayalım. Hayatımızın tüm sorumluluğunu alalım. Bir kısmının değil tamamının sorumluluğunu alalım.
Etrafımızda hoşumuza gitmeyen bir şey varsa bu yeterince sevgi ve farkındalık içermeyen durumun bizde olumsuz bir duygu yükseltmesine yani bir enerji oluşturmasına izin vermeyelim. Biz hayata karşı sevgiyle duralım. Baktığımız her yerde onu görelim. Yeterince göremediğimiz bir yerde uzun süre kalmayalım. Duygu durumumuzu ve enerjimizi koruyalım.
Ta ki dışsal hiçbir durumun bizim içimizdeki huzuru bozamayacağı idrakini bütünüyle anlayana kadar. Bu idrake ulaştığımızda etrafımızda bizi etkileyecek veya durduracak güçte hiçbir durum olamaz. Direncin durdurulmaya ama hayat devam ediyor. Hayatla uyumlu ol ve sonucunu gör.